Aylık arşiv 14 Eylül 2022

ileadmin

Eylül

Eylül’ün gelişine engel olamam. Yemyeşil yaprakların sararıp ayak altına düşmesine, rüzgarın tüylerimi ürpertmesine, yağmurun saçlarımı ıslatmasına eğer şemsiyem yoksa mani olamam. Yaz bana her ne kadar üşümeyi özletse de gidişindeki hüznü içimden atamam. Hem önüm kar kış kıyametse ve dökülen yapraklar sadece bunun habercisiyse bi’ de güneş her gün ısıtmayacaksa beni, yazın gitmesine niye sevineyim ki? Sevinemeyip engel  de olamıyorsam, bi’ taraftan da biliyorsam mutlaka geri geleceğini, tüm büyünün zaten gitmesinde ve geri gelmesini beklemekte olduğunu anlamışsam sorun yok aslında. Yanlış olmadan doğru anlamsız, tıpkı kışı bilmeden yaşanan yaz gibi… E bıraksın madem yağmurdan sonra yayılan toprak kokusu yerini çamura, sıcak nefesim havayla temas edince buğulansın gözlüğüm, giyineyim kat kat ve yine de engel olamayayım burnumun düşecek kadar üşümesine… Kendini hiç göstermediği kadar gösteren güneşin o gün kar yağdıracağını biliyorum. Yağsın bakalım, gelsin kasvet dolu günler… Sonunun yaz olduğu her mevsimi yaşamaya zaten razıyım ben.

ileadmin

Bilgiye Önem

Her son mutlu bitmek zorunda değilmiş meğer… Çok kızardım mutsuz sonlu filmlere şimdi anlıyorum o sonlar gerçeğin aynasıymış. Hayal kurmak güzel ama o hayallerle yaşamamak lazımmış. Gerçek dünyadan kopunca tekrar tutunması zor, can havliyle tuttuğun o yeri kolun acıdı diye bırakmamak, kızmamak, küsmemek özellikle de kaçmamak bi’ de kendini kandırmamak lazımmış. Bakmakla görmek arasındaki farkı iyice anlamak, baktıktan sonra görmek için de çaba harcamak lazımmış. Bencilliğin dozunu kaçırmamak, sana ait olmayan sorumlulukları üstlenmemek, başkaları için yaşamamak, senden çalmalarına izin vermemek, bazen inceldiği yerden koparmak bazen de tekrar örmek lazımmış… Ama tüm bunların hep bi’ zamanı varmış. Gerçek hayattan kopunca zamandan da kopmuş oluyorsun, gün 24 saat ona göre yaşamak lazımmış… Herkesin bildiği şeyler aslında bunlar çok tanıdık cümleler, laflar ama yetmezmiş… Bildiğini yapmak, boşa beklememek, yılmamak, yıkılmamak, istemediğin şeyleri yapmamak, dayatılanları umursamamak bi’ de bu hayatın senin olduğunu hiçbir zaman unutmamak lazımmış…

ileadmin

Söylüyorum

Hoş geldin Melo, sefa geldin… O ne güzel geliştir öyle, yok mu tasan kederin be? Silkelenmişsin epey, yenilenmişsin, güzelleşmişsin… Girmişsin o derin sulara, bırakmışsın o çok sevdiğin küçük sahil kasabasındaki güvenli koyu. Ne de yakışıyor sana yüzmek ne güzel dalıyorsun öyle… Nasıl meraklı gözler onlar, heyecandan atan kalbin çok uzaktan bile duyuluyor…Ne güzel kalp sendeki be! Ne deli kan o öyle… Bu ne cesurluk ne kararlılık ne bu gözlerindeki ateş? Anlaşılıyor her halinden buralarda yenisin ama bu nasıl yenilik be? Düşmanı hayran edersin kendine. Saf değiştirtir, külleri ateşe verirsin bu gidişle. Sefa geldin yavrum maşallah de kendine, hayat korkar o nasıl dik bakıştır öyle…